Önleme

Probiyotikler, tüketildiklerinde veya vücuda uygulandıklarında sağlığa faydaları olması amaçlanan canlı mikroorganizmalardır. Yoğurt ve diğer fermente gıdalarda, diyet takviyelerinde ve güzellik ürünlerinde bulunabilirler.
Yakın zamanda yapılan bir klinik çalışma, COVID-19'a maruz kalan ve 28 gün boyunca probiyotik Lacticaseibacillus rhamnosus GG (LGG) alan aşılanmamış kişilerin, plasebo alanlara kıyasla daha az semptom yaşadığını göstermiştir. Probiyotik tedavisi ayrıca bireylerin laboratuvar onaylı COVID-19 enfeksiyonları geliştirmeleri için geçen süreyi de geciktirmiştir. Bununla birlikte, probiyotik grubu, muhtemelen küçük çalışma boyutu nedeniyle, plasebo grubuna kıyasla önemli ölçüde daha düşük COVID-19 teşhisi insidansına sahip değildi. Çalışma, Delta varyantı baskın hale gelmeden ve birçok kişi hala aşılanmamışken Haziran 2020 ile Haziran 2021 arasında yürütülmüştür.
Çalışma, özellikle COVID-19 aşısı alımının düşük olduğu durumlarda, probiyotiklerin COVID-19 için maruziyet sonrası profilaksi için faydalı olabileceğini düşündürmektedir. Bununla birlikte, sonuçların aşılanmış bireyler ve mevcut SARS-CoV-2 varyantları için nasıl geçerli olduğu belirsizdir. Yakın zamanda yapılan 18 klinik çalışmanın meta-analizi, probiyotiklerin COVID-19 insidansını azaltmada etkili olmadığını ortaya koymuş ve daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurgulamıştır.
Mekanizmalar Nelerdir?
Probiyotiklerin tam olarak nasıl çalıştığı tam olarak anlaşılamamıştır, ancak uzmanlar bağışıklık sistemini iyileştirebileceklerini, bağırsak bariyer işlevini artırabileceklerini ve patojenleri engelleyebileceklerini öne sürmektedir.
COVID-19 durumunda, probiyotikler bağırsak-akciğer ekseni yoluyla mikrobiyom ve bağışıklık tepkileri üzerinde bir etkiye sahip olabilir. Bu, akciğer enfeksiyonlarına karşı korunmaya yardımcı olabilecek kısa zincirli yağ asitleri (SCFA'lar) gibi faydalı bileşiklerin üretilmesini içerir. SCFA'ların üretimi COVID-19 hastalarında azalmıştır ve virüse karşı bağışıklıklarıyla bağlantılı olabilir.
Probiyotiklerin, SARS-CoV-2'nin konakçı hücrelerle etkileşime girme ve çoğalma yeteneğini engelleyen antimikrobiyal bileşikler olan bakteriyosinler üretmesi de mümkündür. Bu tür bileşikler, ACE2 gibi viral giriş için gerekli konak hücre reseptörlerine de bağlanabilir. Probiyotikler muhtemelen her probiyotik suşa özgü mekanizmaların bir kombinasyonu yoluyla çalışır. Bu mekanizmaların daha iyi anlaşılması probiyotik kullanımının ve geliştirilmesinin iyileştirilmesine yardımcı olabilir.
Tüm Probiyotikler Aynı Değildir

Probiyotik, tür ve suşa bağlı olarak farklı etkilere sahip çeşitli mikroorganizmalar için kullanılan şemsiye bir terimdir. Bir probiyotik ürünün formülasyonu, amaçlanan uygulama ve etki için önemlidir. Bununla birlikte, COVID-19 hastaları için hangi probiyotiklerin (yani türler ve suşlar) en etkili olduğu ve hangi hasta popülasyonlarında en faydalı olduğu belirsizdir. Ayrıca, sinbiyotiklerin (probiyotikler ve prebiyotiklerin bir kombinasyonu) tek başına probiyotiklerden daha etkili olup olmadığı bilinmemektedir.
Dahası, probiyotiklerin en iyi şekilde nasıl alınacağı konusunda da soru işaretleri bulunmaktadır. Örneğin, burundan püskürtülen probiyotikler çocuklarda RSV ve grip enfeksiyonlarının neden olduğu solunum semptomlarının tedavisinde etkili olmuştur. Benzer bir yaklaşım COVID-19 için de faydalı olabilir mi? Ek olarak, ön araştırmalar probiyotik tabletlerin ağızda çözülmesinin, COVID-19 hastalarıyla temas halinde olan sağlık personelinde solunum yolu enfeksiyonu gelişme olasılığını kontrol grubuna (yani herhangi bir probiyotik veya plasebo almayan personel) kıyasla yaklaşık oranında azalttığını göstermektedir. Bu uygulama yöntemi, hastanede yatan hastalarda COVID-19 patolojisinin belirteçlerini de iyileştirmiştir. Bu nedenle, ağız boşluğunu/boğazı probiyotiklerle doldurmanın SARS-CoV-2 ile mücadeleye yardımcı olması ve/veya bununla mücadele etmek için yerel bağışıklık tepkisini modüle etmesi mümkündür. Nihayetinde, probiyotiğin uygulama yöntemi ve türü kişiye ve spesifik enfeksiyon semptomlarına bağlı olabilir.